OBEZİTE
Vücutta, sağlığa zararlı derecede aşırı yağ birikmesidir. Besinlerle alınan enerji miktarının, harcanan enerji miktarından fazla olması sonucunda ortaya çıkar.
Obeziteye neden olan faktörler;aşırı ve yanlış beslenme alışkanlıkları , yetersiz fiziksel aktivite, yaş, cinsiyet, eğitim düzeyi, sosyo – kültürel etmenler, gelir durumu, Hormonal ve metabolik etkenler, genetik etkenler, sigara ve alkol kullanımı olarak sıralanabilir.
Obezite; Tip 2 Diyabet, Hipertansiyon, Koroner arter hastalığı, Hiperlipidemi – Hipertrigliseridemi, Metabolik sendrom, Kas-iskelet sistemi problemleri gibi birçok hastalığa yol açar.
Sık idrara çıkma, sık su içme ve geç iyileşen yaralar diyabet hastalığının habercisi olabilir.
Yaşam tarzı önlemleri, normal vücut ağırlığına ulaşmak, düzenli bedensel etkinlik (haftada 150 dakika; düzenli aralıklarla), kan basıncını dengede tutmak, sebze ve meyve ağırlıklı diyet ile obeziteden korunmak mümkündür.
HİPERTANSİYON
Arteriyel kan basıncının normal sayılan sınırların üstüne çıkmasına hipertansiyon denir. Erişkin bir bireyde büyük tansiyonun 140 mm Hg (civa basıncı) ve üzerinde ya da küçük tansiyonun 90 mm Hg ve üzerinde olmasına hipertansiyon (yüksek tansiyon) adı verilmektedir.
Zaman içerisinde özellikle kalp, böbrek, göz ve beyine kan götüren damarlarda hasarlanma olur.
Türkiye'de her üç erişkinden birinde hipertansiyon vardır.
Çok sayıda araştırmanın sonuçları incelendiğinde, aşırı tuz tüketiminin kan basıncını artırarak kardiyovasküler olay gelişim riskini yükselttiği dikkat çekmektedir.
Fazla miktarda tuz tüketimi; kan basıncını yükseltiyor; yüksek kan basıncı ise kalp krizi, kalp yetmezliği ve felç riskini artırıyor; böbrek fonksiyonlarını bozuyor ve görme kaybına neden oluyor.
Dünya Sağlık Örgütü, kronik hastalıkları önlemek için erişkinlerin günde 5 gramdan az tuz kullanmalarını önermektedir.
Ülkemizde başlıca tuz alım kaynakları; beyaz peynir, turşu, zeytin, erişte, ekmek, ayçiçeği çekirdeği ve salçadır.
KOAH
(Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı)
Uzun süredir devam eden, bronşlarda tıkanmaya neden olan bir akciğer hastalığıdır. Bronşlardaki tıkanıklık, geri dönüşümlü değildir. Tıkanan bronşlar, açılmazlar.
Hastalığın en önemli nedeni sigaradır. 20 yıl boyunca günde 1 paket sigara içen kişilerde KOAH’ın ortaya çıkma olasılığı oldukça artmaktadır.
Hastalık genellikle 40 yaşından sonra belirti vermeye başlar. KOAH tanısı konulan kişilerin büyük çoğunluğu halen sigara içen veya uzun süre sigara içmiş ve bırakmış olan kişilerdir. Hastalık sinsi ilerlediği için ve sigara bağımlıları öksürük, balgam çıkarma gibi şikayetleri ciddiye alıp önemsemedikleri için KOAH tanısı konulduğu zaman hastalar, akciğer kapasitelerinin önemli kısmını kaybetmiş olmaktadırlar. Akciğerlerde ortaya çıkan bu tıkanıklıklar ve bozulmalar sonucunda kana oksijen geçişi azalır ve vücudun oksijensiz kalması ile pek çok ciddi rahatsızlıklar ortaya çıkar.
KOAH ilerleyici bir hastalıktır.
Uzun süreli olan; öksürük, balgam, nefes darlığı KOAH için önemli belirtilerdir.